• 2000 TL ve üzeri alışverişlerinizde ücretsiz kargo
  • 14 gün içinde iade hakkı
  • Güvenli Alışveriş
22 Ağustos 2022

Topuk Dikeni Nedir?

Topuk dikeni deyip geçmeyin

 

Sabah kalkar kalmaz, ilk adımınızı attığınızda topuğunuzda bıçak gibi keskin bir ağrı oluşuyorsa ve bu ağrı gün içinde sık sık tekrarlıyorsa, ‘topuk dikeni’ rahatsızlığınız olabilir. Topuk kemiğinde gelişen sivri uçlu kemik büyümelerine ‘topuk dikeni’ adı veriliyor. Bu rahatsızlığa ise topuk kemiğinin altında kalan kalsiyum birikintileri neden oluyor. Plantar fasya adı verilen kalsiyum kalıntıları bir süre sonra kemikleşiyor ve topuğun taban destek kısmını oluşturuyor. Bu kalıntıların dengesiz bir şekilde ilerlemesi ise ayak tabanına zarar vermeye başlıyor. Eğer ayakkabı giydiğinizde, uzun süre yürüdüğünüzde, ayakta kaldığınızda ayak tabanınızda iğne batması ya da yanma gibi bir his yaşıyorsanız, gecikmeden bir ortopediste görünmenizde fayda var.

 

Röntgen çektirmek şart

Topuk dikeni rahatsızlığınız olup olmadığını anlamanın en doğru yolu ise röntgen çektirmek. Eğer, topuk dikeniniz varsa; röntgen filminde tüm detaylar öne çıkıyor. Yaklaşık 1-1.5 cm’lik topuk dikenleri, röntgende açıkça gözlemlenebilirken, net bir durum yoksa, bu rahatsızlık ‘topuk dikeni sendromu’ olarak nitelendiriliyor.

 

Topuk dikeni; topuğun önünde ayak kemerinin hemen altında ya da topuğun arkasında oluşabiliyor. Topuğun arkasında gelişen topuk dikeni, sıklıkla aşil tendonunun iltihaplanması olarak yorumlanıyor. Aşil tendiniti olarak bilinen bu iltihabi durumda, ayağın ön kısmına basınç uygulandığında topuk ağrısı artabiliyor. Topuk dikeni, topuğun ön kısmında görülüyorsa, uzmanlar bu durumu plantar fasiit adı verilen, ayağın altından geçen ve topuk kemiğini ayak parmaklarına bağlayarak plantar fasya adı verilen fibröz bağ dokusu iltihabı olarak nitelendiriyor.

 

Topuk dikenini tetikleyen risk faktörleri

-Topuk kemiğine, bağlara ve topuk yakınındaki sinirlere aşırı stres uygulayan bir yürüyüş stiline sahip olmak.

-Ortopedik tabana sahip olmayan ayakkabılarla sert yüzeylerde tempolu yürümek ya

da koşmak.

-Fazla hareketsiz kalmak.

-Yüksek topuklu ayakkabı giymek.

-Yürürken ya da koşarken yere sert şekilde basmak.

-Kilolu olmak.

-Topuğa darbe alınması ya da ayak burkulması nedeniyle yumuşak dokuya zarar

verilmesi.

-Şeker hastalığına sahip olmak.

-Uzun süre ayakta kalmak.

-Çok yoğun spor yapmak

-Düz tabanlık ve yüksek ayak kemerine sahip olmak.

 

Dikkat çeken belirtiler

Topuk dikeninde en sık gözlemlenen şikayetlerin başında kronik ağrı geliyor. Özellikle topuk dikeni oluşum noktasında iltihaplanma söz konusu ise yürüyüş ve koşu sırasında ağrı olabiliyor. Topuk önünde şişlik varsa, ağrının olduğu bölgede ve çevresinde ısı artışı gözlemleniyorsa, topuk altında küçük, kemik benzeri çıkıntılar varsa ve bu hassasiyetler çıplak ayak yürümenizi zorlaştırıyorsa uzman bir hekimden randevu almalısınız.

 

                           

Topuk dikeni ağrısı artarsa

Topuk dikeni tedavisinde ayağa binen basıncı azaltmak, ağrı ve iltihabı kontrol altına almak, doku iyileşmesini teşvik etmek ve yumuşak dokuların esnekliğini artırmak hedefleniyor. Bu rahatsızlığın önüne geçebilmenin bir numaralı kuralı ise istirahat etmek... Ayağınızı dinlendirdiğinizde, yürürken ya da adım atarken ayağınıza uyguladığınız baskıyı azaltmış oluyorsunuz. Bu baskının azalması; bölgedeki iltihabı, ağrı ve şişkinliği minimuma indiriyor. Topuk dikeni ağrısının başlayacağını anlar anlamaz buz kompresi uygulamanız, ağrıyı hafifletebiliyor. Topuk dikeni ağrısı başladığında, bu ağrıyı azaltmak için ayakkabınızın içine özellikle topuk kısmına halka şeklindeki tabanlıklardan koymayı ihmal etmemelisiniz. Bu halka tabanlıklar, yürürken topuktaki baskıyı azaltıyor ve ağrıyı da minimuma indiriyor.

 

               

Uygulanan tedavi yöntemleri

- Antienflamatuar ilaçlar; iltihabi süreci baskılayarak şişliği azaltmaya yardımcı oluyor. İltihap giderici ve ağrı kesici krem, jel ya da merhemler de kullanılabiliyor.

- Ekstrakorporeal şok dalgası tedavisi (ESWT), yüksek enerjili ses dalgalarını ilgili bölgeye yönlendirerek plantar fasyadaki hasarı iyileştiriyor.

- Proloterapi yöntemiyle hasarlı yumuşak dokuya dekstroz gibi tahriş edici bir çözelti enjekte edilerek iyileşme süreci uyarılıyor.

- PRP yöntemiyle kişinin kendi kanından elde edilen doğal bir maddenin, topuk bölgesine enjekte edilmesi dokuyu iyileştiriyor.

- Akupunktur yoluyla vücudun belirli bölgelerine batırılan steril iğneler ya da lazer ışınları vücudun iyileşme sürecini hızlandırıyor.

- Steroid enjeksiyonlar da etkilenen bölgedeki şişliği ve ağrıları azaltabiliyor.

             

 

Ameliyat gerekli mi?

Topuk dikeni rahatsızlığı olan kişilerin yüzde 90’ı cerrahi operasyonlara gerek kalmadan iyileşiyor. 9-12 ay süren tedavi sürecinin ardından ağrılar devam ediyorsa, plantar fasyasının serbest bırakılması ve topuk dikeninin çıkarılması noktasında cerrahi işlem yapılabiliyor. Bu durumda topuk dikeni tanısı konan kişiye ameliyat öncesinde farklı testler yapılıyor. Ameliyat gerçekleştikten sonra nekahat döneminde; istirahat, buz kompresi, ayağın yüksekte tutulması gibi önlemler alınması öneriliyor. Bandaj, atel, cerrahi ayakkabı, koltuk değneği veya baston kullanımına ihtiyaç olup olmadığı ise doktor kontrolünden sonra netleşiyor.

 

Topuk dikeni egzersizleri 

Topuk dikeni tedavisinde ayak ve baldır germe egzersizleri başarılı sonuç veriyor.

 

·         Plantar fasya ve baldırların gerilmesi: Ayak tabanı yere paralel olacak şekilde ayak parmakları ile bir basamak ya da bankın üzerinde durun. Boşlukta kalan ayak topuğunuzu gerginlik hissedene kadar aşağı indirin. Bu pozisyonda birkaç saniye bekleyip topuğunuzu tekrar yukarı kaldırın ve bu hareketi birkaç kez tekrarlayın.

·         Plantar fasya ve baldırların gerilmesi: Bacaklar önde uzanmış olarak yere veya yatağa oturun. Ayak parmaklarınızı havluya sarın ve havlunun uçlarından gerginlik hissedene kadar kendinize doğru çekin.

·         Plantar fasyasının gerilmesi: Bir sandalyeye oturun. İlgili baldırı, diğer bacak üstüne çapraz şekilde yerleştirin. Ardından ayağın parmaklarınızı aynı taraftaki elinizle tutup kendinize doğru çekin.

·         Baldır kaslarının gerilmesi: Bir duvar veya direğe yaslanın. Bir bacağınızı arkada bırakarak, vücut yükünü diğer bacağınıza verin. Arka bacakta bir gerilme hissedene kadar öne doğru eğilin.

 

Masaj da iyi geliyor

-Epsom tuzu, magnezyum sülfat içeren ve doğal olarak oluşan şifalı bir tuz olarak öne çıkıyor. Topuk dikeni ağrınızı hafifletmek için suya epsom tuzu serpin. Ayaklarınızı bu suda dinlendirirken masaj da yapabilirsiniz.

-Biberiye veya lavanta gibi saf esansiyel yağlarla ayak topuğunuza nazikçe masaj

yapmak ağrılarınızı hafifletecektir.

-Birkaç damla elma sirkesi içeren ılık suda ayaklarınızı dinlendirebilirsiniz.

-Yarım çay kaşığı karbonat ve 1 çay kaşığı su karışımıyla ayak topuğunuza masaj

yapabilirsiniz.