• 2000 TL ve üzeri alışverişlerinizde ücretsiz kargo
  • 14 gün içinde iade hakkı
  • Güvenli Alışveriş
08 Eylül 2022

Freiberg Hastalığı

Vücudumuzun tüm ağırlığını yüklenen en önemli organlarımızın başında ayaklarımız geliyor. Bu nedenle ebeveynlerin; çocuklarının bebeklik ve ergenlik dönemleri boyunca ayak sağlıklarını gözlemlemeleri, şekil bozukluğu, kemik oluşumu gibi süreçlerde mutlaka bu alanda uzman doktorların yorumuna başvurmaları büyük önem taşıyor. Özellikle ergenlik döneminde oluşmaya başlayan Freiberg hastalığı konusunda son derece bilinçli olunmalı. Zira ayaklara aşırı yüklenme olması sonucunda tarak kemiklerinin zarar görmesi, Freiberg hastalığını tetikliyor. Çocukluk ve ergenlik döneminde fark edilen bu rahatsızlık, ilerleyen dönemlerde ayakkabı giyilememesi, yürürken ağrı çekilmesi gibi kalıcı sorunlara yol açabiliyor.

 

Freiberg Hastalığı Nedir?

Freiberg hastalığı, ayak sağlığını bozan bir kemik hastalığı olarak tanımlanırken, genellikle ayağın ikinci tarak kemiğinde, parmakların eklem yüzeyine yakın yerdeki bölümünde görülen avasküler nekroz sonucunda oluşuyor. Farklı bir ifadeyle kemiklerin kanlanmaması sonucunda kemik hücrelerinin zarar görmesi anlamına geliyor. Freiberg hastalığı; ayağın üçüncü tarak kemiğinde, nadiren de dördüncü veya beşinci tarak kemiğinde görülebiliyor. Freiberg hastalığı olan kişilerde tutulan ayak ekleminde hareketler azaldığı için, rahatsızlığın olduğu bölgede şişme ve ağrı olabiliyor. Bilimsel araştırmalar, bu rahatsızlığın kadınlarda erkeklere oranla dört kat daha fazla sağlık sorununa yol açtığını gözler önüne seriyor.

 

Öne çıkan belirtiler

Freiberg hastalığının ilk belirtileri ergenlik döneminde başladığı için, ebeveynlerin 13-18 yaş arası çocuklarının ayak sağlığına çok daha özen göstermeleri gerekiyor. Bu yaş grubunda olup atletizm sporuyla ilgilenen gençlerde de sıklıkla Freiberg semptomları gözlemleniyor. Bu belirtiler ise dokuz aşamada tanımlanıyor:

 

-Ayakta lokalize ağrı

-Ağırlık taşıma durumunda ağrı

-Hassasiyet

-Şişlik

-Ödem

-Parmak ekleminde ağrı

-Parmak eklem hareketlerinde kısıtlılık

-İlerlemiş vakalarda kemik çıkıntısı

-Topallama

 

 

Freiberg’i Ne Tetikliyor?

Freiberg hastalığına bağlı şikayetler genellikle ayak üzerinde ciddi yüklenme içeren spordan veya yoğun aktivitelerden sonra artıyor. Bu sorun; özellikle birinci tarak kemiği, ikinci tarak kemiğinden kısa olan kişilerde, ikinci tarak kemiğine düşen yükün artmasına bağlı olarak daha sık görülüyor. İlerleyen dönemde tutulan eklemde osteoartrit (kireçlenme) rahatsızlığı da görülebiliyor. Freiberg rahatsızlığını tetikleyen en önemli etkenlerden biri de yüksek topuklu ayakkabı giymek. Uzun süre önü dar, arkası yüksek stiletto tarzı ayakkabı kullanımının dışında diyabet yani şeker hastalığı ve dolaşım yetmezliği gibi rahatsızlıklar da Freiberg rahatsızlığını tetikliyor. Bu nedenle mümkün olduğu kadar topuklu ayakkabı giyilmemeli ve bedenin ağırlığı ayaklara yüklenmemeli... Freiberg hastalığında; kemik beslenemiyor. Özellikle kıkırdak bölgesi zayıf olduğu için, kıkırdak yüzeyden başlamak üzere parmakta şekil bozukluğu gelişiyor. Buna bağlı olarak ikinci parmakta ağrı başlıyor. Bu ağrı söz konusu olduğunda yürümek ve adım atmak zorlaşıyor. Ayakta ikinci parmak kısmında şiddetli ağrılar başlıyor. İkinci parmağın gerekli yükü taşıyamaması ise birinci ve diğer parmakların olması gerekenden fazla yük taşımasına neden oluyor. İlerleyen safhada bu durum ayak kemiğinde dejenerasyona yol açıyor.

 

 

Tedavi Süreci Nasıl Şekilleniyor?

 

-Teşhis konmadan önce fizik muayene ve X-ray görüntüleme tekniğinden yararlanılıyor. Tedavi süreci ise kortikosteroid enjeksiyonları, immobilizasyon ve ortez uygulamalarını içeriyor. Kortikosteroid enjeksiyonları ve immobilizasyon, Freiberg hastalığının akut ağrılı alevlenmelerini hafifletmeye yardımcı oluyor. Gerekli durumlarda PRP tedavisine de başvuruluyor.

 

- Tedaviye hastalığın akut evresinde immobilizasyon ve ağırlık boşaltma ile başlanıyor. Ardından hastalığa uygun ayakkabı kullanımı tavsiye ediliyor.

 

-Freiberg hastalığının tedavisinin erken döneminde, problemli bölgeye düşen yükü azaltmak hedefleniyor. Bu amaçla, uzman hekim tarafından metatarsal destek (ayak tarağı kemiği desteği) öneriliyor.

 

-Ağrının yoğun olduğu dönemlerde bireyin ayak sağlığının korunması adına 4-6 haftalık periyotlarda spor, yürüme gibi egzersizler kısıtlanıyor.

 

-Tüm bu önlemlere rağmen ağrılar şiddetli biçimde devam ediyorsa, uzman hekimin tavsiyesiyle alçı ya da atel kullanılması tavsiye ediliyor.

 

-Cerrahi dışı tedaviye yanıt vermeyen durumlarda ise nadiren de olsa cerrahi tedavi gündeme gelebiliyor. Cerrahi müdahalede metatars başının eksizyonu, yeniden yönlendirilmesi, tarak kemiğinin kısaltılması ve eklemin debride edilmesi gibi seçenekler bulunuyor. Hastanın durumu göz önünde bulundurularak en uygun seçenek belirleniyor ve cerrahi müdahale gerçekleştiriliyor.