Ege tatil rotası
Yazın
en güzel günlerini değerlendirirken iş hayatının yorucu temposuna kısa bir mola
vermenin tam zamanı... Bir haftalık tatil planınızı Ege’nin en güzel rotalarını
gezerek değerlendirmek istiyorsanız, doğru yerdesiniz J O halde gelin
detayları birlikte inceleyelim.
Assos ile buluşma vakti
Ege tatil rotası için rotamızı ilk Assos’a
çeviriyoruz... Assos ya da diğer adıyla Behramkale, Çanakkale’nin Ayvacık
ilçesinin yaklaşık 15 kilometre güneyinde yer alan antik bir kent... Serin
denizi ve tarihi eserleriyle dikkat çeken bu şirin tatil beldesi, yaklaşık 5
bin yıllık bir yerleşim merkezi olarak dikkat çekiyor. Assos’ta Lidya, Pers,
Galat, Pergamon, Roma, Bizans ve Osmanlı medeniyetlerinin izlerini keşfedebilirsiniz.
Diğer yandan tarihe meraklıysanız; Assos Antik Kenti ve bu kentin değerli
olduğu kadar en önemli yapı taşı olan Athena Tapınağı’nı da mutlaka ziyaret
etmelisiniz.
Yaz döneminde en yoğun sezonunu yaşayan ve
masmavi denizi, huzurlu ortamı ile stresten uzaklaşabileceğiniz Asos’un kuzey
ve güneyinde yer alan birbirinden güzel koylarda, gün boyu denize girerken
bütün yılın yorgunluğunu üzerinizden atabilirsiniz. Merkeze sadece iki km
uzaklıkta olan Kadırga Koyu cam gibi suyu ve doğal güzelliği ile görenleri
kendisine hayran bırakırken, Sokak Ağzı Plajı ve
Yeşil Liman ise denize doyabileceğiniz diğer adresler arasında yer alıyor.
Misafirlerine yazın bile ferah bir tatil
ortamı sunan Asos’un Behramkale Köyü’nde eski taş binalar arasında yürüyüşe
çıkmak unutulmaz bir anı olarak hafızanıza kazınırken, gezinirken yerli halkın şifalı ot ve baharat
karışımlarından almayı unutmamanızı öneririz. Türkiye’nin en iyi glamping
alanlarından birinin Assos’ta bulunduğunu düşünürsek, otel ya da pansiyonda
kalmak yerine glamping’i deneyimlemeniz de yine güzel bir alternatif olabilir.
Kaz Dağları’nın temiz oksijenini içine çekmek isteyenlere
Huzur, dinginlik ve tertemiz oksijen
arayışı içerisindeyseniz, Çanakkale ve Balıkesir sınırında bulunan Kaz
Dağları’na mutlaka uğramalısınız. Edremit ve Ayvalık’a oldukça yakın olan Kaz
Dağları’ndan Akçay ve Altınoluk’a da kolayca gidebilmeniz mümkün. Bildiğiniz
gibi Kaz Dağları pek çok kültür için kutsal sayılan bir yer. Diğer yandan
Homeros’un ünlü İlyada adlı eserinde bereketi ve doğası nedeniyle Kaz
Dağları’ndan ‘Bin Pınarlı İda’ olarak bahsediliyor. Kazdağı Milli Parkı ise
fauna ve flora açısından dünyanın en önemli alanlarından biri olarak öne çıkmakta.
Denizden gelen nem, oksijen seviyesi ve dağ yüksekliği bu milli parkı benzersiz
bir ekosisteme dönüştürürken, 800’ün üzerinde bitki ve yaklaşık 30 endemik
bitki türü de bu güzel atmosferde yer alıyor. Yolunuz Kaz Dağları’na düştüğünde
Adatepe Köyü’ndeki Adatepe Zeytinyağı Müzesi, Zeus Altarı, Sarıkız Türbesi,
Mıhlı Çayı, Şahindere Kanyonu ve Ağlayan Şelale’yi de mutlaka gezi rotanıza
dahil etmenizi öneririz.
Ayvalık’ta nostalji zamanı
Cunda Adası’nın dar sokaklarındaki
tarihi evlerin yanı sıra müthiş doğası, denizi ve sıcak halkıyla dikkat çeken
Ayvalık, Ege bölgesi kıyısında yer alan ve oldukça sevilen rotalardan bir diğeri
olarak karşımıza çıkıyor.
Kendileri için ayırdıkları bu özel zaman
diliminde tercihini Ayvalık’tan yana kullananları şirin mi şirin köyler, enfes
Ege lezzetleri, harika plajlar, muhteşem manzaralar, keyifli yürüyüş ve
bisiklet rotaları bekliyor. Gün batımının en güzel adreslerinden biri olan
Şeytan Sofrası, Ayvalık’ın akciğeri olarak bilinen Kozak Yaylası, birbirinden
güzel plajları ile deniz tatilini sevenlerin vazgeçilmez rotası Sarımsaklı görülmesi
gereken yerler arasında.
Tarihe tanıklık etmek isteyen ziyaretçiler
içinse Taksiyarhis Anıt Müzesi, Macaron Mahallesi ve Saatli Cami ile başlayan ve
dokusuyla kendisine hayran bırakan Cunda sokakları keyifli bir alternatif
olabilir. Balık ve zeytinyağlı spesiyallere düşkün olanlar ise Cunda’nın
lezzetli balık restoranlarında kendilerine muhteşem bir ziyafet verebilirler.
Ege’nin
İncisi İzmir
İzmir’e doğru yola çıktığınızda vaktiniz varsa mutlaka
Dikili, Foça ve Bergama’yı da ziyaret etmelisiniz. Foça’da
eski taş binaları, çarşıyı ve tarihi mekanları gezebilir, Bergama’da ise Türkiye’nin en önemli antik kentlerinden biri olan Pergamon Antik Kenti’ni ziyaret
edebilrisiniz. Tüm bu noktaların ardından İzmir’e ulaştığınızda Türkiye’nin en
güzel plajlarına sahip olan Çeşme’de keyifi bir gün planlamanızı öneriyoruz...
Eğer rüzgar sörfü meraklısıysanız, Alaçatı’da hobinize vakit ayırabilir veya Çeşme’nin
muhteşem plajlarında berrak suyun keyfini çıkarabilirsiniz. Türkiye’nin sakin
şehirlerinden olan Seferihisar ise Çeşme’den sonraki durağınız olabilir. Burada
yer alan butik otellerin yanında kamp ve glamping alanları tatilini daha sakin
bir şekilde devam ettirmek isteyenler için birebir.
Son durak Bodrum
Bodrum’a geçmeden önce vaktiniz varsa
Kuşadası, Efes Antik Kenti ve Didim’i ziyaret etmenizi öneriyoruz. Beyaz
evleri, mavi denizi ve eğlence hayatıyla öne çıkan, özellikle yaz aylarında
kalabalıklaşan nüfusuyla küçük İstanbul olarak anılan Bodrum ise
tatilseverlerin favori durağı olmaya devam ediyor. Belde ile özdeşleşen Bodrum
Kalesi, Halikarnas Mozolesi, Etrim Köyü, Karakaya Köyü, Bodrum Su Altı Müzesi
ve Yalıkavak Marina’yı ziyaret ettikten sonra rotanızı yemyeşil ormanların
arasında gizli kalmış cennet koylara çevirebilirsiniz. Bodrum’un en popüler
beldeleri olan Bitez, Türkbükü, Gümüşlük, Yalıkavak, Gümbet, Turgutreis ve
Akyarlar gibi beldelerin her tatil zevkine göre farklı alternatifler sunduğunu
unutmayın.
Bodrum’un en popüler yerlerinden biri
olan Göltürkbükü’nün muhteşem sahilinde lezzetli mi lezzetli yemekler yiyebilir
daha bohem bir ortamda zaman geçirmeyi arzu edenler ise tercihini Gümüşlük ya
da Bitez’den yana kullanabilir.