Ayak nasırı oluşmadan önlem alınmalı
Ayak
şeklinizi zorlayan, sert, yüksek topuklu ve ergonomik olmayan ayakkabılar
giymek, zaman içerisinde ayak parmaklarınızın formunu bozarak nasıra neden
olabilir. Nasır, çoğunlukla ayak parmaklarında görülse de zaman zaman ayak
tabanında da oluşabiliyor. Ayak topuğunda, parmak aralarında, özellikle ayağın dördüncü parmağı ile
serçe parmağı arasında görülen nasırın, tekrarlanmaması için, o bölgedeki baskı
ve basıncı ortadan kaldırmak gerekiyor.
Nasır
tedavisini uzman hekim yapmalı
Ayakkabı giymeyi işkence haline getiren, uzun süre yürümeyi ya da
ayakta kalmayı zorlaştıran nasır probleminin oluşmaması için düzenli olarak
ayak bakımı yaptırmak, ayakta herhangi bir noktada sertleşme olduğunda ise
gecikmeden ayak sağlığı uzmanından randevu almak gerekiyor. Nasır problemini
başta fark etmek, alınan önlemlerle nasırın kökleşmesini engellemek adına
oldukça önemli. Nasır oluştuğu halde bu konuda herhangi bir eylemde bulunmamak
ise nasırın daha da kök salmasına neden oluyor. Böylece tedavi süreci de uzuyor. Nasır tedavisinin kesinlikle cilt hastalıkları uzmanı
tarafından yapılması büyük önem taşıyor. Evde ya da güzellik salonlarında
nasıra müdahale edilmesi, sonraki süreçte farklı sorunların oluşmasına neden
olabiliyor.
Hangi
nasır türüne sahipsiniz?
Ayakta
sürekli baskıya maruz kalan yüzeylerin, kendini korumaya almak için üstteki
deriyi kalınlaştırması, nasır oluşumunu tetikliyor. Nasır, yaygın olarak
ayaklarda görülse de, yoğun biçimde ellerini kullanarak çalışan kişilerin
ellerinde de gözlemlenebiliyor. Bu noktada nasıl bir nasır türüne sahip
olunduğu önem kazanıyor. Bireylerde yaygın olarak iki nasır türü öne çıkıyor:
Kallus tipi nasırlar ve korn tipi nasırlar... Kallus tipi nasırlar, bası yerlerinde yaygın bir şekilde görülen düz, yassı ve
çok derine gitmeyen nasırlar olarak tanımlanıyor. İçeriye doğru kök veren korn
tipi nasırlar ise ayakta iki şekilde görülüyor. Ayağın daha kemikli
bölgelerinde sert kornlar, parmak araları gibi yumuşak ve nemli bölgelerde
yumuşak kornlar oluşuyor. Kökleşmiş nasırlar, tedavi edilmediğinde çok ciddi
ağrıya neden oluyor. Çok fazla ayakta kalmak, kilo almak, yanlış ayakkabı
giymek, çok yürümek, çorapsız ayakkabı giymek, yalın ayak yürümek ve kemikli
bir ayak yapısına sahip olmak nasır oluşumunu tetikliyor.
Nasırın ilk belirtileri
Ayağınızda
nasır olup olmadığını bölgedeki derinin sertliğini kontrol ederek anlayabilirsiniz.
Kalınlaşan bölge baskıya maruz kaldıkça acıyor, renk değiştiriyor, sert bir
yumru gibi gün geçtikçe sertleşiyorsa gecikmeden nasır tedavisine
başlamalısınız.
Nasır nasıl tedavi edilir?
Nasır
tedavisinde birden çok yöntem bulunuyor. Nasır bantları, kremler, dondurma ya da nasırın mekanik olarak çıkarılması gibi
yöntemler kullanılabiliyor. Nasır bantları, içeriğindeki ilaçla nasırı
yumuşatarak çıkarmayı hedefliyor. Piyasada farklı özelliğe sahip nasır bantları
olduğu için doğru bandı seçmeden önce bu alanda uzman bir hekime başvurulması
gerekiyor. Nasır bandı, nasıra uygulandıktan 2 ya da 3 gün sonra çıkarılıyor.
Nasır kremleri ise sertleşmiş bölgeyi yumuşatıyor ve soyuyor. Çok kalınlaşmış
ve sertleşmiş nasırların tedavisinde önce o bölge, çeşitli krem ve ilaçlarla
7-10 gün boyunca yumuşatılıyor. Nasır iyice yumuşadıktan sonra bölgeden
alınıyor.
Kriyoterapi yöntemi
Kriyoterapi yönteminde ise nasır dondurularak yok
ediliyor. Kriyoterapi -190 derecede nitrojen oksit gazı ya da sıvı azotla uygulanan
bir tedavi yöntemi.
Öncesinde
uygulama yapılacak bölgede herhangi bir uyuşturma yapılmıyor. Bu yöntem
ağırlıklı olarak yumuşak nasırlara uygulanıyor. Yumuşak nasırlar daha çok parmak
aralarında görülüyor ve üst kısımları beyaz oluyor. Özellikle ayağın dördüncü
parmağı ve serçe parmağı arasında oluşuyor. Kriyorterapi bu nasırlarda başarılı
sonuç veriyor. Sert nasırlara ise kriyoterapi uygulanmadan önce bölgenin
ilaçlarla inceltilip tıraşlanması gerekiyor.
Nasır tedavisinin ardından
- Nasır tedavisi görmüş kişiler, geniş burunlu,
ortopedik, çok topuklu olmayan, yumuşak derili ve ayak kavisine uygun
ayakkabıları tercih etmeli.
- Ayağın en uzun parmağı ile ayakkabının ucu arasında
yarım santim boşluk olmalı.
- Ayağın anatomik yapısına uymayan, büyük ya da sıkan
ayakkabı giymeye devam edilmemeli.
- Eğer nasır ayak topuğuna yayılmışsa, silikon tabanlık
kullanılmalı ve o bölgedeki baskı azaltılmalı.
- Parmak aralarında tekrarlayan nasırlar için ayak
parmaklarına takılabilen silikon koruyucular kullanılmalı.
Evde doğal bakım önerileri
- Eğer ayağınızda nasır varsa, öncelikle
ayağınızı ılık suda 10-15 dakika bekletin. Ardından ponza taşıyla nasırın
olduğu yere çok hafifçe dokunarak ölü yüzeyden arındırın.
- Ayağınızı ılık suda beklettikten sonra cildinizi iyice kurulayın.
Ayaklarınıza nemlendirici krem sürün. Ardından doğal peeling için ılık suya bir
avuç epsom tuzu veya kabartma tozu ekleyerek hafifçe masaj yapın.
- Bol miktarda zeytinyağını ayaklarınıza sürün
ve bir gece boyunca pamuklu çorap giyin. Susam yağı kullanırken yağı hafifçe
ısıtın ve bir avuç susam tohumu ile karıştırın. Yağ soğuduktan sonra
ayaklarınızı ovalayın ve gece boyunca pamuklu çorap giyin. Her iki yöntem de
ayakları yumuşatır ve nasırların azalmasına yardımcı olur.
- Genellikle sabunlarda ve cilt bakım ürünlerinde
kullanılan gliserin, cildi nemlendiriyor. Bu nedenle ayağınızda nasır varsa,
gliserin özlü kremle masaj yapmak hem cildi nemlendiriyor hem de nasırlı
bölgeyi yumuşatıyor.